“Otomotiv sanayiinde Türk malı dendiğinde artık kalite anlaşılıyor”

Otomotiv ihracatında büyümek için en büyük pazar olan Çin’e satış yapmak gerektiğini ifade eden Ömer Burhanoğlu; Çin’deki rekabetçi imkanlar ile Türkiye’nin kalitesi ve tecrübesinin birleştiğinde iyi bir işbirliğinin ortaya çıkacağının söyledi.

Dünya otomotiv sektöründe yer alan en büyük pazarlardan Çin’in Shanghai şehrinde gerçekleşen Automechanika Shanghai Fuarı 9-12 Aralık 2014 tarihlerinde gerçekleşti. Bu önemli etkinlikte Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Milli Katılım düzenledi. Türkiye’nin potansiyeli ve imkanlarının sergilendiği etkinlikte OİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömer Burhanoğlu ile görüştük. OİB standında sorularımızı yanıtlayan Burhanoğlu, Çin pazarı ile ilgili düşüncelerini bizimle paylaştı ve 2014 yılını kısaca değerlendirdi.

Fuarla ilgili görüşleriniz nelerdir, bu fuardan beklentileriniz ne yöndedir?
Genel olarak beklentimiz otomotiv ihracatını arttırmak. Birliğimiz onun için var. İhracat ile ilgili her türlü imkanı değerlendirmeye çalışıyoruz. Bu imkanların başında tanıtım geliyor. Tanıtımın da en güzel yollarından birisi de yurtdışı fuarlara katılmak. Bununla ilgili desteklerimiz var. Harcanan paraların yüzde 50-70’i geri ödeniyor. Bizde bu milli katılımla, katılımcıların bu imkana daha kolay erişebilmeleri için organizasyon yapıyoruz, stant imkanı tanıyoruz. Ürünlerini buraya gönderme ve burada sergilenmesi için taşeron firmalar tutuyoruz.

Bizler özellikle yeni pazarlardaki fuarlara çok önem veriyoruz. Üyelerimizin katılımlarını sağlamak için gerekli bilgilendirmeyi ve özendirmeyi yapmaya çalışıyoruz. İlk izlenimlerime göre onlar da Çin’e gelmiş olmaktan çok memnunlar. Dünyanın en büyük otomotiv pazarında var olursanız beklentileriniz de o büyüklükte olur. Bu fuar Automechanika fuarları arasında en büyüğü. Bunun da nedeni burada yaklaşık 20 milyon aracın üretiliyor olması. En büyük ihracatçı olmak istiyorsanız, en büyük pazara mal satmak zorundasınız. Çin gözardı edilemeyecek bir pazar. Bütün otomotiv üreticilerinin, ihracatçılarının bu pazarda varolması gerektiğini düşünüyorum. Katılım da bu doğrultuda yoğun oldu. Beklentilerimizin üzerinde bir ilgi var.

Otomotiv İhracatçıları Birliği olarak Çin pazarını nasıl görüyorsunuz? Burada hangi fırsatlar mevcut?
Çin’in dünyanın en büyük ve en rekabetçi pazarı olmasının getirdiği bazı avantajlar var. Çin’den ürün alabilirsiniz. Çin’de yatırım yapabilirsiniz. Ama Çin’in çok önemli bir eksiği var; yeni teknolojiler ve yüksek kalitedeki OEM imkanlarını karşılayamıyorlar. Bunu buraya getirebilirsiniz. O ürünlerinizi buraya satabilirsiniz. Çin’in rekabetçi imkanlarından ve Türkiye’nin 60 yılı aşkın tecrübesinden, kalitesinden yararlanıp burada imalat yapabilirsiniz. Birçok yerde karşılaştırma ölçütü olan bir kalite seviyemiz var. Bizim yeni teknolojilere yakınlığımız daha fazla. Bütün bunları görüdüğümüzde dezavantaj gibi gözüken şeyleri avantaja çevirebiliriz. Bizim kabiliyetlerimizi Çin’in kapasitesiyle birleştirdiğimizde çok iyi bir ikili olabileceğini düşünüyorum.

Türkiye otomotiv sektörü 2014 değerlendirmesi ve 2015 planları hakkında görüşlerinizi alabilir miyiz?
2014 yılını yüzde 10 civarında bir büyümeyle tamamlayacağız, dolayısıyla pozitif görüyoruz. Bir tek negatif taraf var bizim için; Euro’nun gidişatı. Euro, Dolar’a göre ciddi oranda dezavantajlı gidiyor. Bu bize sıkıntı yaratabilir. Çünkü biliyorsunuz bütün ihracat hesapları Dolar üzerinden yapılıyor ama bizim ihracatımız Euro üzerinden yapılıyor. Bunun dışında Türkiye’de iç piyasanın düşüşünden kaynaklanan açığı -biliyorsunuz 850 binlerden 650 binlere doğru düştük- yaptığımız ihracatla kapattık. İhracat Türk otomotiv sektörünün kurtarıcısı oldu. Önümüzdeki yıl da benzer bir durum bekliyoruz. Türkiye’nin 2023 hedfleri çok yüksek. Yeni yatırımların gelmesi ve yeni yatırmların getirdiği ihracat ivmesini Türkiye’ye sağlamamız gerekiyor. Aksi takdirde 2023 hedeflerini yakalamamız çok zor olacak.

Sizin eklemek istediğiniz birşey var mı?
İhracatta yüzde 70-75 oranında Avrupa’ya bağımlıyız. İhracatta Avrupa’nın bize getirdiği avantaj yakın olması. Dezavantajı; Euro’nun Dolar karşısında çok başarılı gözükmemesi. ikincisi de Avrupa’da artık herşey eskisi gibi stabil gitmiyor, orada da birtakım dalgalanmalar başladı. Avrupa’daki dalgalanmaları ancak bizim bu tür ülkelere yaptığımız ihracat hamlesiyle çözebileceğimizi ve telafi edebileceğimizi düşünüyoruz. Yan sanayimizin de ihracatı her yıl artıyor. Ana sanayinin ihracatı kadar yan sanayinin de ihracatı olmaya başladı. Bizim bu çeşitlemelerimiz özellikle yan sanayimiz için çok önemli. Onların farklı ülkelere ihracatı, o ülkelerdeki dinamikleri yakalayabilmesi kendi gelişimleri için de çok önemli olacak ve ileride Avrupa ihracatında yaşanacak sıkıntıları da telafi edeceğini düşünüyorum.

Otomotiv tedarik sanayii olarak Türkiye’de ana sanayilere tedarik ettiğimiz parçalarla onlar üzerinden yaptığımız ihracat kadar, kendi başımıza farklı ülkelere ve farklı OEM’lere ihracat yapıyoruz. Bu da önemli bir başarı. Ülkenin dinamiklerinin ve ülkedeki ana sanayinin getirdiğinin dışında bir o kadar da kendi becerisiyle yapabiliyor. Bence bu çok önemli, örneklerini de incelemek lazım. Otomotiv sanayiinde Türk malı dendiğinde artık kalite anlaşılıyor. Bu da bizi çok sevindiriyor.

Bu konularıda İnceleyebilirsin