NUMESYS: “İşimizin Merkezinde Mühendislik Var!”

Bu yıl 15. kez düzenlenen Automechanika Istanbul 2022, 2-5 Haziran tarihleri arasında Messe Frankfurt Istanbul ve Hannover Fairs Turkey iş birliği ile İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Katılımcı firmalar arasında yer alan, mühendislik analiz yazılımlarının distribütörlüğünü ve teknik destek hizmetleri veren NUMESYS firmasından İş Geliştirme Yöneticisileri Ali Ziya Özer ve Tahsin Öztürk ile AutoWorld Dergisi adına özel bir röportaj gerçekleştirdik.

NUMESYS: “İŞİMİZİN MERKEZİNDE MÜHENDİSLİK VAR!”

Bu yıl 15. kez düzenlenen Automechanika Istanbul 2022, 2-5 Haziran tarihleri arasında Messe Frankfurt Istanbul ve Hannover Fairs Turkey iş birliği ile İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Katılımcı firmalar arasında yer alan, mühendislik analiz yazılımlarının distribütörlüğünü ve teknik destek hizmetleri veren NUMESYS firmasından İş Geliştirme Yöneticisileri Ali Ziya Özer ve Tahsin Öztürk ile AutoWorld Dergisi adına özel bir röportaj gerçekleştirdik.

Öncelikle NUMESYS hakkında detaylı bilgi alabilir miyiz?

Tahsin Öztürk: 2018 yılında, FİGES ve ANOVA markalarının ortaklığı ile kurulan bir ileri mühendislik firmasıyız. İki büyük firmanın onlarca yıllık proje, mühendislik geçmişi var. 2018 yılında özellikle ileri teknoloji konusunda bütün sektörlerde önemli bir açığın olduğuna dair bir tespitle kurulduk. İşimizin merkezinde mühendislik var. Dolayısıyla otomotive özel değil mühendislik geçen, mühendislik yapılan her ortamda bizimle ilgili konular var. Savunma Sanayii bizim amiral gemimiz ve orada çok aktifiz. Raylı ulaşım, otomotiv, taşımacılık sektörü bizim için önemli ve oralarda da benzer şekilde mühendislik yapıyoruz. Özellikle kendi kulvarında dünyanın en büyü oyuncularından olan Amerikan markası, simülasyon yazılım üreticisi Ansys gibi büyük partnerlerimiz var.

Bizim ekosistemimizde farklı yapılarımız var. Yaklaşık 30’a yakın firma ile birebir bağlantıdayız. Bazıları bizim çözümlerimizi sektörlere edindiriyor, bazıları proje yapıyor, bazıları bize destek oluyor. O anlamda çok geniş bir aileyiz. Bununla birlikte çalışma alanlarımız çok çeşitli.

Mühendislik olunca; yapısal mühendislikten akışkanlar mekaniğine, elektronik tasarımdan gömülü yazılıma, otomotive özel emniyet analizlerinden optik simülasyona kadar birçok alanda hem kendi yetkinliğimiz, bunları yürütebildiğimiz kaynaklarımız var hem de partnerlerimizden, ekosistemimizden destek alarak geliştirdiğimiz işlerimiz var. Otomotivde çok aktif bir oyuncuyuz. Birçok görüştüğümüz, çalıştığımız firma var.

“Türkiye’deki Sektörlerin Son Gelişmeleri Takip Ediyor Olması Lazım”

Ürünleriniz; ana sanayiye araçlar üretilirken, traktör, otobüs, kamyon, binek arabada yürüyen aksam, elektrikli araçlar ile ilgili. Bu konuyu detaylandırır mısınız? Ayrıca satış sonrası (aftermarket) konusunda bilgi verebilir misiniz?

Ali Ziya Özer: Bileşenden platforma kadar çözüm üreten yazılımlardan bahsediyoruz. Dolayısıyla gerek OEM olsun gerek bunun tedarikini, iletimini, yedek parça üreticisini düşündüğümüz zaman her birisi için uygun çözümler var. Bazen aftermarket’te çalışan, o alanda mühendislik çalışması yapan firmaların yapmış olduğu ürün o platformda kullanılmak durumunda kalıyor. Dolayısıyla bileşen seviyesinde yapılan simülasyonlar, platform seviyesindeki simülasyonlarla birleşiyor. Bu anlamda bizler hem OEM’lerle hem de o OEM’lerin alt üreticiler ile çalışmak durumunda kalıyoruz. Bir diğer konu da OEM’ler de artık yavaş yavaş alt tüketicilerinden bu tarz simülasyonları bekler oldular. Dolayısıyla biz her iki alanda da köprü görevi görüyoruz.

Tahsin Öztürk: Bizim için konunun odağında mühendislik var. Bu yüzden aftermarket, beforemarket önemli değil. Ürün geliştirilen her ortamda mühendisliğe ihtiyaç var. Biz tam bu noktadayız. Otomotivde özel bir durum var. Dünya şu anda bir teknoloji devrimi yaşıyor ve her şey dijitalleşmiş durumda. Biz de özellikle otomobiller için dört tekerlekli bilgisayar diyoruz. Elektronik öyle bir seviyeye geldi ki; bir kişisel bilgisayarda ne varsa artık otomobillerde aynısı hatta fazlası var. Dolayısıyla konu artık bilinen o eski konvansiyonel yöntemlerden farklı bir hale geldi. Çok evrimleşti. Türkiye’deki sektörlerin bu gelişmeleri takip ediyor olması lazım. Biz bu anlamda, görünmeyen taraftaki bir misyon gibi bir görev üstlendik. Esas olarak bütün sektörlerde onu olgunlaştırmaya çalışıyoruz.

Son dönemde otomotivin gündeminde iklim değişikliği yüzünden gelişen emisyon kaynaklı elektrifikasyon konusu var. Bunun çözümü elektronik tasarım. Onu bir şekilde yapabiliyor olmanız lazım ki çevreye zarar vermeyen ürünleriniz olsun. Günün sonunda çevreye zarar vermeyen bir otomobiliniz olsun. Özellikle yeni nesil araçlarda doğrulama önemli bir faktör. Doğru ürünü geliştirip gelişmediğinizi anlayabilmeniz için test yapabiliyor olmanız lazım. Bir yeni nesil aracın doğrulabilmesi için tamamıyla tüm fonksiyonlarının 8 milyar mil prototiplerle yol testi yapması gerekiyor. 8 milyar millik yol, ne bir yerde inşa edilebilir ne de bir araç o kadar süre test edilebilir. Bir aracın o kadar uzun sürede piyasaya çıkması ticareten anlamlı değil. Dolayısıyla bunları kısaltan, etkin hale getiren yöntemler lazım. Bizim yaptığımız iş tam olarak bu. Bu yöntemleri firmalara edindiriyoruz. Bu şekilde ürünlerin piyasaya çıkmasını hızlandırıyoruz.

“Biz Burada Yazılımı Değil Bir Çözümü ve O Çözüm İçin Gerekli Yazılımları Sunuyoruz”

Farklı alanlarda ürünleriniz var. Fuara yeni bir ürün getirdiniz mi ya da burada direkt otomotiv sektörünü ilgilendiren, ön plana çıkmasını istediğiniz bir ürününüz var mı?

Ali Ziya Özer: Ben bu noktada elektronik taraftaki ihtiyaç ve çözümlerden bahsetmek istiyorum. Tahsin Bey’in de bahsettiği gibi elektrifikasyon konusu bunun merkezine oturuyor. Elektrikli araçlardan bahsettiğimiz zaman; elektrifikasyonla birlikte batarya yönetim sistemleri, güç kablolarının analizi, güç elektronik katmanının verimi ve asıl elektrik motorunun tasarımı, analizi gibi konular merkeze oturuyor.

Son dönemde otonom araçların üzerine yoğun bir çalışma var. Bu otonom araçlarda birçok sensor ve benzeri yapılar bulunuyor. Hem bunların elektronik anlamda birbirleriyle görüşüyor, konuşuyor olması hem de bunun yazılımlarla kontrol ediliyor olması gerekiyor. İşin biraz da elektronik tarafından bahsetmek gerekirse; bu anlamda tam da bu elektrik motorunun güç elektroniği devresinin ve batarya yönetim sisteminin simülasyonunun hem bileşen hem de bir sistem seviyesinde hem de platform seviyesinde analizini yapabilecek araçlar var. Buradaki ürünler, bu alanlara yönelik.

Buradaki elektronik sistemler, ömürleri boyunca çok ciddi rahatsızlıklara ve çalışma zorluklarına maruz kalan araçlar. Dolayısıyla ürünün sahada hata yapması olasılığının az olması lazım. Bu anlamda bizim tedarikini yaptığımız, kurumlara sunduğumuz yazılımlar; hem tasarım seviyesinde hem de çevresel koşullar altında çalışma seviyesinde yapılacak güvenlik çalışmalarının karşılığını veriyor. Bu fuarda özellikle altını çizdiğimiz nokta; bu işin elektrifikasyonu ve elektronik güvenirlik kısımları… Tek bir yazılımla bunu yapmak mümkün değil. Yazılımların birlikte çalışması, bir sistem simülasyonu seviyesinde olması gerekiyor. Yazılım çözümleri ve elektronik çözümlerin birlikte çalışıyor. Esasında biz burada yazılımı değil bir çözümü ve o çözüm için gerekli yazılımları sunuyor oluyoruz.

Tahsin Öztürk: Özellikle Türkiye’deki otomotiv pazarı ve ürün geliştiriciler için her şey çok yeni. Otonom sürüş zaten global ölçekte yeni bir konsept. Türkiye’ye yansıması, buradaki uygulamalar oldukça yeni. Oralarda kullanılacak araç setleri, onların yanında yetkinlikler, insan kaynakları… Bütün bunlar gündelik işlerimiz. Görüştüğümüz muhataplarımızla bunları konuşuyoruz.

Otonom sürüş, değişik bir konsept. İşin içinde bir algılama mekanizması var. Aynı zamanda optik, elektronik ve gömülü yazılım içeriyor. Bütün bu yaptıklarınızın kalifiye olması gerekiyor. Teknoloji yeni olduğu için standart bazı yerlerde eski kalabiliyor ve bu noktada bir adaptasyon gerekiyor. Çok dinamik ve çok keyif verici alanlar. Türkiye olarak yavaş yavaş sektörlerde basamak atlamaya çalışıyoruz. Yaygınlaşıyor olsa da, Türkiye’de bu bahsettiğimiz alanlarda çalışan az sayıda firma var. Bu konuda desteğe de ihtiyaç var. Biz de buradaki boşluğu doldurmaya çalışıyoruz.

Gömülü yazılım, benim özellikle uğraştığım konu ve NUMESYS bünyesinde iş geliştirmesini yapıyorum. Benim kişisel tespitim, özellikle otomotivde belirgin olarak gördüğüm; işin yapısal tarafında bir yetkinlik, birikim oluştu. Ama işin fonksiyon tarafında, yıllarca çok bir etkinliğimiz olmadı. Yeni yeni bir yönelim var. Ben bunu çok önemli buluyorum. Çünkü OEM’ler bir şekilde ürününü Türkiye’ye pazarlayıp, oradan bir kazanç elde ediyor. Zorlukları sebebiyle herkes o alanlara giremese de bunu yapan firmalar avantaj sağlıyor. Bu durum kıymetli çünkü bir aracın gövdesi, şasisi hatta motoru bile onu kontrol eden, yöneten yazılımlar olmadığı sürece bir işe yaramıyor. Bu araç setleri oralarda etkin, baştan uca bir yazılım ürününü geliştirmeye yarıyor.

Yeni nesil araçlarda Adaptif Cruise Control(ACC) diye bir özellik var. Otonominin üçüncü seviyesine karşılık gelen bir teknoloji. İki düğmeye basıyorsunuz hem hızınızı öndeki araca göre ayarlıyor hem de sizi şeritte tutuyor. Dolayısıyla eliniz kaldırıp, kahve içip, bilgisayarınızdan bir şeye bakarken bir süre en azından aracı kendi kendine götürebiliyor. Bunun arkasında koşan bir yazılım var. Bu araç seti o tür yazılımları geliştiriyor. Ya da alternatif elektrikli motorlar var. Motorların gelen yüke, yol ve araç dinamiğine göre bir kısım bilgi ve verileri toplayıp akıl yürütüp aracı motoru yönetiyor olması gerekiyor. O da bir yazılım ve onun geliştirilmesi gerekiyor. Bütün bunları yaparken de tasarım ve ona paralel doğrulama faaliyetleriyle aracın emniyetli olduğunu da ispatlamanız lazım. Onun için de emniyet disiplini devreye giriyor. Onların da yaptıkları çok kompleks ve sofistike analizler var. Onları yapan araçlarımız ve kullanabilen ekiplerimiz var.

Tekrar otonom sürüşe dönecek olursak; orada yoldan, aracın içinden, sürücüden algılama yapması ve verileri toplaması için sensor ihtiyacı var. Bu da işin biraz yapay zeka, makina öğrenme tarafı… Oralarda güncel çalışılan konular ve ilgi alanlarımız arasında. Baştan uca tasarlanması doğrulanması üretim hattına adapte edilmesi optimize edilmesi gibi bütün bu süreci yönetebilen yazılım araçları ve yetkinlik setlerinden bahsediyoruz.

Ali Ziya Özer: Bu bileşenlerle ilgili yıllardır simülasyon modeli yazılımları var. Bununla ilgili yeterince ilerlemeler kaydediliyor. Yetenekler yenileniyor, daha güçlü daha çok detayı işin içine katan yazılımlar da var. Ama burada bahsetmemiz gereken asıl yenilik; bunun sistem seviyesinde yapılabiliyor olması. Yani sadece bir radarın, gömülü yazılımın değil tüm bu sistemlerin birbiriyle ortaklaşa çalışıyor olması lazım. Bir platformu yazılımından elektroniğine, mekaniğine kadar sahada koştururcasına analiz edebilme imkanları var. Aslında yeni olan teknoloji bu. Bu noktada hem NUMESYS olarak hem de temsilcisi olduğumuz yazılım dünyası olarak oldukça iddialıyız denebilir. Çünkü bu sistemi kullanan mühendisleri barındırıyor olmak gibi bir avantajımız var.

“Automechanika İstanbul Her Zaman Beklentimizi Karşılıyor!”

Bugün Automechanika İstanbul 2022’nin ikinci günü. Ziyaretçi anlamında fuardan memnun musunuz? Katılım nasıl? Gelen müşteri portföyü beklentinizi karşılıyor mu?

Tahsin Öztürk: Biz sektörlerin teknoloji çözüm ortağı olarak yola çıkmış bir firmayız. Özellikle sektörel fuarlara mutlaka katılıyoruz. Sadece standımızın ziyaret edilmesini beklemiyoruz. Zaten katılımcıların çoğu ile ilişkimiz var. Beraber çalışıyoruz, biliyoruz. Bu tarz fuarlarda, sektörlerle birlikte olmak ve güç birliği yapmak için bulunuyoruz. O yüzden bu tür fuarlar hep beklentilerimizi karşılıyor.

Automehanika İstanbul da global anlamda bilinen, çok etkin bir organizasyon. Komite ile de bağlantımız var. O yüzden hep beklentimiz karşılanıyor ama dönem dönem de beklentilerimizin dışında farklı şeyler yaşıyoruz. Onlar da sürprizi oluyor. Genel anlamda oldukça memnunuz. Sektörel fuarlara katılmaya devam ediyor olacağız.

Ali Ziya Özer: Bir taraftan yeni mühendislik çalışmalarının detayını aktarmaya çalışıyoruz. Bir taraftan da sektörü anlamamız gerekiyor. Dolayısıyla bu tarz fuarlara katılmak sektördeki ilerleyişi ve işleyişi anlamamız için de çok önemli. Buraya geldiğimiz zaman sadece yeni firmalarla tanışmakla sınırlı kalmıyoruz. Aynı zamanda Türkiye’deki endüstrinin ne seviyede olduğunu anlamış oluyoruz.

Bu konularıda İnceleyebilirsin