Profesyonellerin Yanı Başında

“Aktif Market” mağazacılık anlayışıyla 2006 yılından itibaren Türkiye’de faaliyet gösteren Würth, Topkapı-İstanbul şubesiyle mağaza zincirine yeni bir halka daha ekledi.

Tüketicilerin ihtiyaç duydukları ürünlere daha çabuk ulaşabilmelerini sağlayan Würth Aktif Marketlere bir yenisini daha eklendi. Topkapı-İstanbul’da 9 Aralık 2011’de açılan mağaza ile Würth, özellikle sanayi bölgelerine ve profesyonel kullanıcılara hizmet veriyor.

Würth Grubu Başkan Yardımcısı Zekeriya Uluca ile Würth Aktif market Topkapı Şubesi açılışında konuştuk ve firmanın Türkiye’deki yatırımlarını öğrendik.

Würth olarak açtığınız bu mağazanın önemini ve mağazacılık yapılanmanızı anlatır mısınız?

Açılışını gerçekleştirdiğimiz Topkapı şubesiyle İstanbul içindeki 10. şubemizi açtık. Diğer yandan da Türkiye genelinde hizmet veren mağaza sayımız 40’a ulaştı.

Würth olarak biz genelde 4 ana sektörde faaliyet gösteriyoruz. Bunlardan bir tanesi otomotiv, diğerleri metal, ahşap ve inşaat. Bu dört ana sektörde satış kadromuzla müşterilerimize birebir hizmet veriyoruz. Yani onları ziyaret ederek ve ihtiyaçlarını belirleyerek onlara hizmet veriyoruz. Şu anda da 640 kişilik bir satış kadromuz var. Aktif market dediğimiz mağaza konseptimizde de daha çok müşterilerimizin acil ihtiyaçlarını ve özellikle de acilen temin etmeleri gereken ürünleri buradan gelip, görüp almaları için öngördük ve o şekilde faaliyet gösteriyoruz. Dolayısıyla aktif marketlerimizle bundan sonra da Türkiye genelinde yaygınlaştırmayı düşünüyoruz.

2011 yılı sonunda aktif market sayımız 40 adet olurken, önümüzdeki yıl 20 mağaza daha açmayı planlıyoruz. Böylece 60 mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz. Diğer taraftan kadromuz da büyüyor. Önümüzdeki sene 750 kişiye ulaşacak. Dolayısıyla hem müşterimize ulaşıyoruz, hem de yine müşterinin yakınında bu tür marketlerimizle de onların gelip bir takım ihtiyaçlarını karşılamaları için mekan olarak bu yerlerimizi öngörmüş oluyoruz.

Türkiye’deki yapılanmanızdan ve hedeflerinizden bahsedebilir misiniz?

Ülke genelinde Türkiye’nin her yerinde varız. Dolayısıyla aktif olarak satış kadromuzla Türkiye’nin her yerinde, her noktada müşterilerimize ulaşabiliyoruz. Şu anda çalışmakta olduğumuz 200 bin civarında müşterimiz var.

Türkiye’de son yıllarda bütün hizmet verdiğimiz sektörlerde gelişme görüldü. Sonraki dönemde de böyle sürmesini umut ediyoruz. Biz de buna bağlı olarak hem satıştaki eleman sayımızı arttırıyoruz, hem de hizmetimizi arttırıyoruz. Aynı zamanda da bu market konseptimizle müşterilerimizin yakınında bulunmaya çalışıyoruz.

Çok önemli bir nokta da Türkiye’nin aktif olarak büyüyen bir pazar olması. Buna bağlı olarak da müşteri ihtiyaçlarının da sürekli artıyor ve bu artışa bağlı olarak da aktif bir şekilde yeni ürünler sunuyoruz. Bütün bu gelişmelerin sonucunda çok geniş çeşitle çalışıyoruz ve dört ana sektörde; otomotiv, metal, inşaat ve ahşap olmak üzere yaklaşık 12 bin civarında ürün çeşidi bulunduruyoruz. Würth dünya genelinde 84 ülkede hizmet veren Almanya merkezli bir şirkettir ve Türkiye’de de tamamen kendi yapılanmasını kurmuştur.

“Würth Aktif Market” mağazacılık sisteminizi de anlatır mısınız, neden böyle bir yapılanmayı seçtiniz?

Mağazacılıkta da asıl hedefimiz müşterilerimize doğrudan ulaşmaktır. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını bu yolla çok daha iyi karşılayabiliyoruz.  Bayilik sisteminde bilindiği gibi bayi muhtelif markalarla çalışabiliyor. Bizim bu kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip olduğumuz durumda bizim kadar müşterisine hizmet veremeyecek, bizim kadar müşterisine bilgi aktaramayacaktır. Hizmeti sunarken de hız kazanabilmek için bu yolu seçtik. Bizim bu sistemimiz de çok meşakkatli bir sistem. Çünkü her şeyden önce bütün elemanlarımızın hepsi kendi elemanlarımız. Bu bağlamda da Türkiye genelinde çalışarak da aslında bir yerde müşteriye doğrudan ulaşarak biraz da emek yoğun olarak işin içindeyiz.

Bu tercih size ürünlerin arkasında durabilmek ve satış sonrası servis sunabilmekte avantaj kazandırıyor mu?

Bütün ürünlerimiz Würth markası altında pazara sunmak bize çok büyük bir avantaj sağlıyor. Tabii ki satış sonrası hizmet olarak da bütün ürünlerimizin arkasındayız. Müşterimiz ile de bu noktada zaten partner gibi çalışıyoruz. Yani satıcı-müşteri ilişkisi gibi değil, sürekli bir ilişki içindeyiz. Biz müşterilerimizle ürünlerimizin büyük çoğunluğu sarf malzemesi olduğu için sürekli çalışma durumundayız ve biz de sürekli ürünlerimizi geliştiriyoruz. Onların birçok ihtiyacını da artık tespit ederek de onlara yardımcı olabiliyoruz.

Müşterilerimize de böylelikle birçok noktada tasarruf sağlıyoruz. Gerek ürün kullanımında gerek daha rasyonel çözümler geliştirmek konusunda bilgi desteği de verebiliyoruz. Zaten aktif satış kadromuz sahada bu amaçla hizmet veriyorlar.

Son olarak 2011 yılı firmanız için nasıl geçti ve 2012 yılı için öngörüleriniz nelerdir?

2011 yılında Würth Türkiye olarak 40 mağazaya ulaşmayı hedeflemiştik ve bu hedefe Topkapı Şubemizin açılmasıyla ulaştık. Böylece bu yıl (2011) 32 tane mağaza açmış oluyoruz. Daha önce 8 marketimiz vardı. Yılsonuna doğru aşağı yukarı yüzde 40’lık bir büyümeyi sağlamış olduk. Satış kadromuza da 2011 yılı içinde yaklaşık 120 personel dahil ettik. Bu bağlamda 2011 bizim için başarılı bir yıl oldu.

2012 yılı için de böyle bir büyümeyi hedefliyoruz. 2012 yılı Avrupa’daki durgunluktan ötürü zor geçecek gibi görünse de biz Türkiye için iyimseriz. Açıkçası 2012 yılında da Türkiye’de ekonominin iyi gideceğini düşünüyoruz.  Çünkü Türkiye’de ciddi bir imar var.  İmalat sektöründe ciddi bir yatırım ve imalat söz konusu. Türkiye’nin ihracatı Avrupa’da ve birliğe bağlı ülkelerde kriz olmasından artık eskisi kadar etkilenmiyor. Türkiye’nin bundan sonra dünya çapında bir oyuncu olarak ciddi bir rolü var. Dolayısıyla bu noktada ben Türk ekonomisinin iyi noktada ve gelişen bir ekonomi olacağına inanıyorum.

 

Bu konularıda İnceleyebilirsin