MICHELIN, en uzun lastik ömrünü savunuyor

Michelin, hareket kabiliyetini artıracak sürdürülebilir hareketlilik çözümleri geliştirmeye devam ediyor. Sürdürülebilir çevre konusundaki hassasiyetiyle doğaya ve insana saygılı teknolojiler geliştiren Michelin, ilk kilometreden son kilometreye kadar yüksek performans sunan lastikler tasarlıyor.

Kaza oranlarıyla diş derinliği arasında bir bağlantı yok

Lastikler aşındıkça lastik performansı da değişiyor. Ancak tüm yeni lastikler aynı performansı göstermediği gibi tüm aşınmış lastikler de aynı performansı göstermiyor. Bağımsız çalışmalar, kaza oranlarıyla diş derinliği arasında doğrudan bir bağlantı olmadığını kanıtlıyor. Araştırmalara göre; ileri teknoloji ile geliştirilen bir lastik, dişteki son milimetreye kadar yüksek seviyede tutuşu mümkün hale getiriyor. Michelin ve bağımsız kuruluşların gerçekleştirdiği testler, önemli olanın diş derinliği değil lastiklerin performansı olduğunu gösteriyor.

Benzer Konular

Michelin’in Ladoux Test Merkezi’ndeki testleri; yasal limite kadar aşınmış bazı lastiklerin ıslak zeminde frenleme mesafesinin bazı yeni lastiklerle neredeyse aynı olduğunu, diş derinliğinin frenleme için doğru bir gösterge olmadığını gösteriyor.

VUFO (Kaza Bilimi Enstitüsü) araştırmasına göre kazaların yüzde 70’i kuru zeminde gerçekleşiyor. Lastik aşındıkça ‘slick’leşiyor. Aşınmış lastik yeni lastiğe oranla daha kısa mesafede duruyor. Kuru zeminde lastik aşındıkça güvenliğin arttığı görülüyor. Lastik diş derinliği azaldıkça kuru zeminde tutuş kabiliyeti artıyor. Aşınmış lastik, kuru zeminde yeni lastiğe kıyasla daha kısa mesafede duruyor. Bunun en iyi örneğini; yarış parkurlarında görmek mümkün: “Slick” lastikler kuru zemin koşullarında yarışçıların hem performans hem yol tutuşu anlamında tercihi olmaktadır.

Lastik kullanıldıkça yakıt tüketimi düşüyor

Beş dolu depodan biri, sadece lastiklerinin yuvarlanma direncinin üstesinden gelmek için kullanılıyor. Diş derinliği azaldıkça aracın yakıt ekonomisi de iyileşiyor. Yasal diş limitinde çıkarılan lastiğin yuvarlanma direnci, yeni lastiğin yüzde 80’i oranına denk geliyor. Lastiği yasal sınır olan 1.6 mm’den önce değiştirilmesi ömrünün ¼’inin israf edilmesine, bu da her araç için 2 yılda 1 lastiğin israf edilmesine yol açıyor. Dolayısıyla lastiği yasal diş aşınma limitine gelinceye kadar araçta tutmak, yakıt yönünden verimlilik süresini artırırken sürücünün yakıt maliyetini de azaltıyor. Ayrıca lastik kullanıldıkça ses seviyesi de düşerek sürüş keyfini artırıyor. Michelin, nasıl ki kirlenmiş bir ayakkabı sırf bu yüzden çöpe atılmazsa; güvenlik alarmı vermeyen bir lastiğin de ömrünü tamamlamadan değiştirilmemesi gerektiğini öneriyor.

Bu konularıda İnceleyebilirsin