Bosch, İnterneti Otomobilin Bir Parçası Haline Getiriyor

Ağa bağlı araçlar daha güvenliler, daha rahatlar ve daha etkinler. Örneğin online bağlantı, sürücülerin trafik sıkışıklığı, gizli buzlanma ve kazalar ve ayrıca kullanılabilir durumdaki park yerlerini ve şarj noktalarını nerede bulacakları hakkındaki bilgilere ulaşması ve bu park yerleri ve şarj noktaları için anında rezervasyon ve ödeme yapabilmesi anlamına geliyor. Bosch, online müzik servislerine, sosyal ağlara ve çok çeşitli akıllı telefon uygulamalarına sürekli erişimi kolaylaştırdığından, arabalar da artık dijital medya merkezlerine dönüşüyor.

Otomobil için bağlanabilirlik uzmanlığı ve daha fazlası
Bosch, nesnelerin internetinin sağladığı olasılıkları kullanma konusunda dünyadaki neredeyse diğer her şirketten daha iyi konum almış bir teknoloji ve servis sağlayıcıdır. Heyn şöyle açıklıyor, “Bağlanabilirlik işimiz sensörlere, yazılıma ve servislere dayanıyor.” Sonuç ise akıllı evler, enerji, sanayi ve elbette mobilite için ağa bağlı çözümler. Bu, yenilikçi işlevler için zemin oluşturuyor. Örneğin mevcut test senaryolarından bir tanesinde mühendisler, araç eve varmadan kısa bir süre önce evin ısıtma sistemini otomatik olarak çalıştırmak üzere arabanın navigasyon sistemini kullanıyor.

Geleceğin otomobili elektrikli, otonom ve ağa bağlı
Bosch, en erken 2025 yılında tüm yeni araçların yaklaşık yüzde 15’inin elektrikli olacağını öngörüyor. Ayrıca 2020 yılı itibarıyla otomobillerin, otoban girişinden çıkışına kadar kendi başlarına gitmesini bekliyor. Her iki trend de ağa bağlı çözümlere büyük oranda bağımlı. Örneğin elektrikli araçların sürücüleri, şarj noktalarını rahat bir şekilde bulabilir ve rezerve edebilir ve kullandıkları elektrik için ödeme yapabilir. Heyn, “Mercedes-Benz’e yönelik Charge&Pay gibi uygulamalar, sürücülerin mesafe konusunda endişe etmeye gerek olmadan elektrikli sürüşün keyfini sürmesini sağlıyor.” diyor. Hızlı bir şekilde aktarılan trafik verileri de ağa bağlı araçların birkaç viraj sonrası kendilerini neyin beklediğini öngörmesini sağlayan kapsamlı bir elektronik ufuk işlevi sağlıyor. Elektrikli araçlar, bu sistemi geri kazanma ve şarj seviyelerini optimize etmek için kullanabilir. Bilgi, araç güvenliğine de katkıda bulunuyor. Örneğin, aynı konumda birden fazla aracın ESP’lerine müdahale bildirmesi durumunda sistem, hava durumu verilerine başvurabilir ve gizli buzlanma olduğu sonucuna varabilir ve böylece arkadan gelen sürücüleri uyarabilir. Ayrıca, geçici şantiye alanlarında hız sınırları hakkındaki bilgiler veya ileride meydana gelen trafik sıkışıklığı hakkındaki uyarı, otonom araçların olayları öngörmesini ve yeterli bir süre öncesinde hızı azaltmasını sağlamaktadır. Heyn bunu şöyle özetliyor: “Ağa bağlı bir otomobil, her zaman daha iyi bir araçtır.”

Bosch mySPIN çözümü, akıllı telefonları ve araçları bir araya getiriyor
Bosch, otomobili internete bağlamak için iki ana yaklaşımı izliyor. İlk olarak, sürücünün akıllı telefonunu kullanıyor: Bosch’un mySPIN entegre çözümü, Android ve iOS cihazların aracın eğlendirici bilgilendirme sistemine bağlanmasını sağlıyor. Aracın merkezi ekranından pek çok uygulama rahat bir şekilde çalıştırılabiliyor. İkinci olarak ise Bosch, araç içerisinde bir komuta merkezi olarak merkezi kontrol ünitesi (CCU) sunuyor. CCU, kendi SIM kartına sahip bir hücresel modül aracılığıyla iletişim kuruyor ve istenmesi halinde GPS kullanarak aracın pozisyonunu belirleyebiliyor. Hem orijinal bir ekipman olarak, hem de bütünleşik arıza teşhis arayüzü aracılığıyla aracın elektrik sistemine bağlanabilen bir iyileştirme çözümü de bulunuyor.

CCU, çeşitli potansiyel servisleri kullanıma açarak araç işletim verilerini bir bulut sunucusuna gönderiyor. Bosch IoT Suite yazılım platformu işte bu noktada başarı gösteriyor. Bosch’un yan kuruluşu olan Bosch Software Innovations tarafından geliştirilen bu yazılım seti, Bosch’un sunmakta olduğu cazip servislerbaşta olmak üzere cihazları, kullanıcıları ve şirketleri bir araya getiriyor.

Güven, emniyet ve güvenlik üzerine kuruludur
Araç bağlanabilirliği daha şimdiden tam kapasite ile çalışıyor. ECU’ların hesaplama gücünde artış, dünya genelinde yüksek hızda mobil telekomünikasyonun yaygınlaşmaya devam etmesi ve güvenli güncellemelerin kablosuz iletişim sistemleri aracılığıyla gönderilmesinin artan olasılığı, çok daha fazla sayıda fonksiyon için yeni fırsatları ortaya çıkartacak. Ancak teknoloji, tek başına başarıyı garanti edemez. Heyn, güvenlik tartışmasının üç konusunu işaret ederek, “Sadece güvenli ve emniyetli fonksiyonlar sürücülerin güvenini kazanacak.” diyor. İlk olarak fonksiyonel güvenlik, istenen uygulamanın emniyetli bir şekilde çalışmasını sağlıyor ve parçalardan birinde bir arıza meydana gelmesi halinde sistemlerin emniyetli bir şekilde devreden çıkartılması prosedürünü açıklıyor. Bu arada veri güvenliği, dışarıdan izinsiz girişlere karşı koruma sağlamakla ilgili. Burada Bosch, sayıları giderek artan ağa bağlı araçların geleceği için bugün sunmakta olduğu yüksek güvenlik seviyesini koruyabilmek üzere hem donanım, hem de yazılıma yönelik çok katmanlı bir yaklaşıma güveniyor. Bosch, bu konuyla ilgili olarak ISO 26262 fonksiyonel emniyet standardının hükümlerinin yanı sıra hem teknik, hem de süreç standartları için bariz bir ihtiyaç olduğunu görüyor. Son olarak, kanunlarda ve yönetmeliklerde tanımlanan yasal bir durum olarak verinin korunması bulunuyor. Heyn, Bosch’un tüm verileri nasıl kullandığıyla ilgili olarak şeffaflığı garanti ettiğini belirterek, “İhtiyacımız olan şey, Avrupa’da fonksiyonel bir dijital pazarın kurulabilmesi için kapsamlı bir Avrupa veri koruma yönetmeliğidir.” diyor. Bosch’un temel duruşunun ana hatlarını belirten Heyn, “müşteriler, hangi verilerinin ne kapsamda kullanılabileceğine kendileri karar vermeli” diyor.

Ticari müşterilere yönelik servisler, servis maliyetlerini ve sürelerini azaltıyor
Ağa bağlı filo yönetimi, filo operatörlerini hedefleyen bir servis. Çözüm, analiz edilmek üzere yolculuk ve servis verilerini Bosch sunucularına güvenli bir şekilde göndermek üzere CCU kullanıyor. Bu, servisin işletim maliyetlerini düşürüyor ve servis zamanını azaltıyor. Şirketler operasyonları, kiralama sözleşmeleri ve servis ve tamir ziyaretlerini daha doğru bir şekilde planlamaya yardımcı olması için işlenmiş verileri kullanabiliyor.

Bosch, kaput altına bir nevi “röntgen görüntüsü” sağlamak üzere atölyelerde arttırılmış gerçekliği ileride kullanıma sokacak. Bir çalışan tablet bilgisayarı alıp kaputun üzerinde tuttuğunda tabletin kamera görüntüsü, tam olarak görüntülenen alanla ilgili kapsamlı ek bilgilerle ve tamir talimatlarıyla kaplanacak. Mekatronik teknisyeni, dokunmatik ekran aracılığıyla ekranda gösterilen bilgileri yönetebilecek ve ek bilgilere ulaşabilecek. Bu, servis kılavuzları aracılığıyla yapılan incelemelerin tarihe karışmasını da sağlıyor. Tüm ayrıntılı verileri online olarak bir Bosch sunucusu sağlıyor.

Ağa bağlı parçalar, kestirimci arıza teşhisi sağlıyor
Bosch, ürünlerinin geliştirilmesinde ve üretilmesinde Endüstri 4.0 tekniklerini giderek daha fazla kullanıyor. Amaç, sorunsuz bir şekilde kendiyle ilgili üretim, test ve işletim verilerini iletebilmesi için her bir parçayı ağa bağlı hale getirmek. Ürün Bosch tesisinden ayrıldıktan sona bile bu özellik kullanılabilir. Önceden tespitedebilen arıza teşhis ile ilgili güncel bir örnek vermek gerekirse; kullanım ömrü boyunca bir dizel enjektöründen işletim verilerini almak ve işletimini buluttan online olarak takip etmek için bir merkezi kontrol ünitesinin kullanılması daha şimdiden mümkündür. Verinin bir aşınma veya işletim koşullarında bir değişiklik işaret etmesi halinde, işletim haritasının değiştirilmiş bir sürümü benzer bir şekilde internet aracılığıyla otomatik olarak kurulabilir. Müşterinin talep etmesi halinde bir servis ziyareti düzenlenmesi ve bir değiştirme parçasının sipariş verilmesi de mümkündür. Analizin ardından, arızalı dizel enjektör tekrar tamamen çalışır hale gelebilir. Bu analiz verileri aynı zamanda, gelecek ürün nesillerinin geliştirilmesinde ve üretim sürecinin optimize edilmesinde kullanılabilecek önemli bilgiler sağlayabilir.

Bu konularıda İnceleyebilirsin